|
![]() |
|||
Hadi, şimdi de bir oda düşle Ferah, aydınlık ve büyükçe Ahşap olsun yerler, ve güneşin devrilebileceği kadar boş, başta İki küçük kanepe yerleştir, ve iki sulu boya tablo duvarlara Papatya dolu bir de gümüş vazo olsun ortada İki gümüş kül tablası ve iki raf dolusu şiir kitabı İki ev dekorasyonu dergisi ve ahşap bir satranç takımı İki de plak altmışlardan, temiz bir plakçaların yanında Ben uzanmış, sarıya boyuyorum tavanı gözlerimle Sen tarot kartlarının başında dalgın ve ilgisiz Dingin bir kabulleniş sustuğumuz tüm kelimeler Ve birkaç neşesiz onyıldan mütevellit öykülerimiz Ki belki de en güzeli bu tasasız yılgınlık hali Çünkü biliriz ikimiz de, "neden" sorusu ile başlayan her cümle Kavuşamadan henüz yüklemine, ve giderek alçalan bir sesle Ve binlerce yağan kristallerin gürültüsüyle, kesiliverir. Askıya aldığımız zihinlerimizden kaçıp kurtulan Gözleri bağlı birkaç düşkün hayal geziniyor sessizliğimizde Ve bir duvardan ötekine süzülüyorlar, bitkin kuğular hafifliğinde Bir fısıltın yeter korkup kanatlanmalarına, yum gözlerini, düşle Yoksa beyaz yılanlar dolanır çıplak ayaklarına ağır ağır Altın rengi kuyrukları tırmanır ince beyaz bileklerine Narin parmak uçlarındaysa dilleri, nemli Ve aralanır siyah tülden kapısı bunaltıların Bir fısıltınla dolar odana çirkinin tüm halleri Ürkek ayaklarına doğru; sessiz, sapkın, nemli... |
|
|||
![]() |